KELIME OYUNLARI ...... KEL iME KOYUNLARI....KELİMELİ UNLU MAMÜLLERİ..........K.ELİME OY OY OY UMA THURMAN LARI...

İlginç Haberler (Karınca Kararınca)



Bilim adamları, Amazonlar'da çiftleşmeden çoğalan ve tamamı dişi olan bir karınca türü keşfettiler.
ABD'nin Arizona Üniversitesinden araştırmacılar, kraliçe karıncaların kendilerini kopyalayarak genetik açıdan benzerlerini ürettiklerini, böylece eşeysiz ürediklerini tespit ederek, bunun hiç çiftleşme olmaksızın bahçe mantarı gibi ürediği görülen ilk böcek türü olduğunu belirttiler.

Karıncaların bu "sekssiz dünyası" ile ilgili bulgularını Proceedings of the Royal Society B. dergisinde yayımlayan Biyolog Anna Himler,dişi karıncaları parçalayıp incelediklerinde bunların fiziksel olarak doğuramayacak durumda olduklarını ve "midye organı" olarak bilinen üreme sistemlerinin özelliğini yitirmiş olduğunu fark ettiklerini söyleyen araştırmacı, erkeklerin döllenmemiş yumurtadan eşeysiz üremelerinin bazı böcek türleri için normal olduğunu, ancak dişilerin eşeysiz üremelerinin "karıncalarda fazlasıyla ender" olduğunun altını çizdi.


Bu aralar malum sınavlar yüzünden yazmamayı düşünüyordum ama bu haber cidden oha dedirtti. Biyolojiye çok uzak bir insan değilim ha yakınlığım da liseden aklımda kalan Mendel çaprazlamasından öteye gitmez. Pratikte ise ilkokuldaki çim adamlardan ve tabiiki pamuktan fasulye çıkartmaktan öteye gidemedim.

Mendel'i bilirsiniz herhalde, aile merfumunun içine zıçmış insan. Bu abimiz papazdır; aforoz etçek insan bulamamış olacak ki, atmış kendini tarlaya. Bir bakmış kimi bezelyeler sarı kimileri yeşil. Ha Türkiye'deki meslektaşı bunu görünce Allah'ın hikmetine bak derken kendisi bunun içinde bi hinlik aramış. Sonra bunları farklı farklı ekmiş falan filan. Çeşitli oranlar bulmuş. Sonra bu insanlarda uygulanmış. Çok uzatmıyım. Bu işgüzar sayesinde kim kiminle halvet olursa gözü ne renk olur, rengi ne renk olur falan herşey aşşaa yukarı bilinir hale geldi. Noldu peki? İki kapkara gözlü arkadaşımız sevişti bi baktılar mavi gözlü çocuk. Mendel'den önce ve sonra tepkilere bakalım.

M.Ö.

-Ahmet Bey bir oğlunuz oldu.
-Lan ne tatlı bişi masmavi de gözleri var. Aynı bizim sütçüye benziyo. Hanım az içmedi o sütlerden yaramış demek. Heheheheh

M.S.

-Ahmet Bey bir oğlunuz oldu.
-Lan ne tatlı bişi masmavi de gözleri var. Aynı bizim sütçüye benziyo? Neclaaaaa öldün seeeeen!

Neyse biz haberimize dönelim. Efendim öncelikle şunu belirtiyim ki bunlar münferit olaylardır. Bir kaç feminist karıncanın yaptıkları bütün karıncalara mal edilemez. Zaten bu bölgemiz sorunlu bir bölge. Amazon kadınları da böle artislerdi bildiğiniz gibi. Olayın gerçeği aslında böle değil. Amazon biliyorsunuz ki sıcak yağışlı bir iklime sahip. Bu gençler de napıcaz la bu yağmurda dışarı çıkıp deyip yuvada kalıyolar. Bizim karıncanın aklı ya yemek toplamaya ya da aşna fişneye çalışır. Yuvada kalınca hooop yükleniyo bizim dişiye, bir gün iki gün..Yavaş yavaş itirazlar başlıyo. Aman yiğidim başım ağrıyor aman çocuk uyancak gibi... National Geography mikrofonlarına şöyle bir diyalog bile yansımış. Bildiğiniz üzere kaynadıkları dişiler kraliçe karıncalar.

-Hadi Meral bu sefer son hadi hadiiii
-Eğer karınsam in üstümden eğer kraliçensem emrediyorum in üstümden!

Baktılar olcak gibi değil. Eşeysiz üremeye karar verdiler. Şu anda dünyadaki en büyük korku insanların da bu furyadan etkilenmesi... Arizona Üniversitesi'ne binlerce tehdit telefonu geldiği söyleniyor. Bunların önemli bir kısmı ise Türkiye'den. Bu haberi blogumda yayınladıktan sonra benden haber alamassanız Mehmet Haberal!

Kalın sağlıcakla...

şarkı cover'ları(adı konmuş ayrılığın)














Selam ey sevgili cover fanları! Bir süredir sizleri beklettim farkındayım fakat inanın beklediğinize değecek bir cover'la yine karşınızdayım..Bugünkü şarkımız, asla çıkarmadıkları gözlükleriyle Sır Perdesi bölümümüze konu olacak kadar ünlü Ayna Grubu'ndan geliyor: Adı Konmuş Ayrılığın!..Bu duygusal parçayı daha önce duymamış arkadaşlar için her zamanki gibi önce orijinali ve sonra hastalıklı aklımın ürettiği cover'ı yazacağım sizlere..İşte geliyor:




Adı konmuş ayrılığın,

Çok iyi biliyorum,

Seni hala seviyorum..

Günü geçmiş bir sevdayız,

Çok iyi biliyorum,

Seni hala seviyorum!




Tadı konmuş ayvalığın,

Chucky'yi biliyorum,

Çizi haylayf yiyiyorum!

Günü geçmiş bir ev lazım,

TOKİ'yi diliyorum,

Evi talan ediyorum!...



Sır Perdesi (John Stockton)



Hepimizin bildiği gibi John Stockton eski bir NBA oyuncusudur. Tüm zamanların en iyi oyun kurucularından biri olarak gösterilir. Yaptığı müthiş asistler ile bir çok hayran kazanmıştır. Stockton kariyerinin 19 yılını bir başka deyişle tamamını Utah Jazz'de geçirdi. John Stockton kariyeri boyunca hiç şampiyonluk kazanamamış en iyi oyuncular arasındadır. Defalarca all star seçilen ve NBA'in asist rekorunu elinde bulunduran John Stockton,2003 yılında NBA kariyerini bitirme kararı aldı. Bunun üzerine Utah Jazz tarafından 12 numaralı forması emekliye ayrıldı. Buraya kadar olan bilgilerin doğruluğunu kimse inkar etmez ancak bu hikayede gizli kalan tarafları açığa çıkarmak biz arastırmacı gençlerin görevidir.
Sır perdesi aralansın: John Stockton gerçekten John Stockton mıdır???

1960 darbesi,Bingöl'de yaşayan Güçverir ailesini derinden etkilemiş,baba Sulhi Güçverir hakkında tutuklama emri çıkartılmıştır. Bu gelişmenin ardından apar topar Amerika Birleşik Devletleri'ne kaçan Sulhi-Mukaddes Güçverir çifti Washington'da bir çiftliğe yerleşmiştir. Burada portakal yetiştiriciliğiyle uğraşan çiftin 1962 senesinde nurtopu gibi bir oğulları olmuştur. Can adını verdikleri oğulları küçüklüğünden beri ağaçtan toplanılan portakalları sepetlere atmaya çok meraklıdır.

Oğlundaki yeteneği farkeden baba Sulhi Bey onu basketbol okuluna yollamaya karar vermiştir. Burada da üstün yeteneği sayesinde çabuk yükselen ve Amerikalı arkadaşlarının kendilerinden biri gibi "John" diye hitap ettiği Can NBA takımlarından Utah Jazz'e 16.sıradan draft edilmiştir. İlk maçından itibaren Utah'ta yaşayan Türkler'in tribünlere gelip destek verdiği Can'ın attığı her üçlükten sonra Türk taraftarların "ohaaa nası taktın?" "vaaay nası taktın!" diye tezahuratta bulunmaları Amerikalıların vatandaş yapmak istedikleri Can'a soyadı bulmalarını sağlamıştır. "Nası taktın,nası taktın" naralarından sonra zaten John diye hitap ettikleri Can'ın soyadını da "Stockton" yapan Amerikanlar onu kendi vatandaşlıklarına aldılar ve herkesi de bu büyük yeteneğin Amerikan olduğuna inandırdılar. Can da başka türlü kabullenilmeyeceğini bildiği için hiç ses çıkarmadı ancak asıl memleketini asla unutmadığını seçtiği forma numarasıyla gösterdi.(12 plaka-Bingöl)

Evet sayın okuyucular sizlerin bugüne kadar John Stockton adıyla tanıdığınız basketbolcu aslında NBA'deki ilk Türk'tür ve adı da Can Güçverir'dir!
Sır perdesini şimdilik kapatıp daha sonra yeniden açmak üzere araştırmalarımıza koyulma vakti geldi artık..Perdeden ayrılmayın çünkü nereye açılacağı asla belli olmaz...

İlginç Haberler (Civciv Çıkacak Kuş Çıkacak)


Civcivler toplama ve çıkartma yapabiliyor.

İtalya'nın Padova ve Trento üniversitelerinden bilim adamları, civcivlerin aritmetikten anladığını ortaya koydu.

Bilim adamları, civcivlerin iki paravanın arkasına yerleştirilen nesneleri "toplayıp-çıkartma" kabiliyetine sahip olduğunu denemeler yoluyla gösterdi. Araştırmanın liderlerinden Lucio Regolin, denemeler sonucunda civcivlerin, hangi paravanın arkasında daha fazla sayıda nesne olduğunu bulmak için "temel aritmetiğe" başvurduklarını belirtti.

Primatların ve maymunların sayabildikleri ve hatta evcil köpeklerin basit toplamalar yapabildiklerinin halihazırda bilindiğini kaydeden uzmanlar, bu çalışmanın, bu kadar genç bir hayvanın, önceden eğitilmeden, bu kabiliyete sahip olduğunu gösterdiğini belirtti.


Öncelikle, böyle gereksiz deneyler yaptıkları için sevgili Padova ve Trento üniversitelerini kınıyorum. Yaptıkları deney hem gereksiz hem de gurur kırıcı. Çünkü ülkemiz de bu deney halihazırda İlköğretim öğrencilerine yapılmakta ve hala kesin bir sonuç alınamamaktadır. Aşşağıda ki diyaloğun gerçekleşmemiş olduğuna kim ikna edebilir beni?

-(Karşı komşunun veledi) Arif abi bi onluğun var mi?
* Valla Müfitcan bozuğum hiç yok be
- Yapma yaa.. (yalanlarını zikiym)
* Niye noldu?
- Toplama yapiodum da bi onluk gerekti neyse yukariya bi soriym.

Böle öğretildi bize elde var birler. 8 ile 6'yı toplarsın 4'ü yazıp 1'i de komşudan alırsın. Ev alma komşu al. Komşu komşunun külüne muhtaç. Bunların çıkış kaynağı arkadaşlık dostluk sevgi barış falan değil! MATEMATİK!!!

-Bey bu müstakil ev iyi hoş ta bak yarın çocuk okula başlıcak. Toplıcak çıkartçak. Ha ne dersin 10 katlı bi apartmana mı taşınsak?
* Tamam be tamam!!!

Bu matematik denen illet yüzünden o güzelim bahçeli evler koskoca apartmanlara dönüştü! Ama hala elalem civcivlere matematık öğretti bizim sıpalar her sınavda sıfır çekiyo!

Hayır madem bu civcivlerde böle bi potansiyel var kullanalım bunu. Biz hayvanları yeşile kırmızıya maviye boyayıp üç kuruşa satıyoruz. Eğer ölmezlerse de horoz yapıp afiyetle yiyoruz... Koy bakıym onu çocuğun yanına çözsün iki tane soru. Bizim haylaz gurur yapıp deha olmazsa adımı değiştiririm. Ama mukavvaya koyup iki tane delik açmakla hayvan anca nefes alır. Kullancaksın bu cevheri arkadaş!

İtalyanlar bu haberle bizi yeterince aşşağladıklarını düşünmemişler ki bir de vurgu yapmışlar. Primatlar ve maymunlar hatta evcil köpekler de baya baya matematikten çakıyorlarmış. Primat dediği de çakma maymun... Ama işin ilginci evcil köpeklere baya şaşırmış haberi veren arkadaş. Tabii ki saymayı bilicek. Çomar şunu tut. Bobby bunu getir. Rexy diğer çorabım hani? Hayvanın bütün misyonu bişileri tutup getirmek. Beyni sayaç olmasın da ne olsun! Uyumaya çalışırken koyun saymasına bile gerek yok. Günlük aktivitesi yeter de artar bile.

Son olarak, bu haber Walt Disney'in ''Chicken Little'' filmini pazarlama stratejisi olabilir mi diye içinize kurdu düşürüp güzelce uykuya dalıyorum!!