KELIME OYUNLARI ...... KEL iME KOYUNLARI....KELİMELİ UNLU MAMÜLLERİ..........K.ELİME OY OY OY UMA THURMAN LARI...

haber coverlari (Porno Sektörü Çekti)


Porno sektörü ABD Kongresi’nden yardım istiyor

Bankalar ve üç büyük otomotiv firmasına yardım elini uzatan ABD hükümetinden, şimdi de porno sektörünün imdadına yetişmesi isteniyor.ABD’deki pornografi sektörünün önde gelen iki temsilcisi, Kongreden kendilerine 5 milyar dolar yardım aktarmalarını istedi. “Hustler” dergisinin yayımcısı Larry Flynt ve “Girls Gone Wild” video dizilerinin yaratıcısı Joe Francis, pornografi sektörünün ABD ekonomisine yılda 13 milyar dolar girdi sağladığını ve kendilerine yardım edilmesi gerektiğini söyledi.

İlginç insanlar bu Amerikalılar vesselam.Dünyanın başına her türlü belayı açtıkları yetmezlermiş gibi bir de kriz belasını sardılar başımıza. Ama hala nelerle uğraşıyolar? Her ülkede açlık dizboyu iken adamlar Porno sektörünü kurtarmaya çalışıyolar yaa. Bu ne pişkinlik arkadaşım. Senin çıkarttığın krizden benim işçim işten çıkartılıyo. Sen hala masturbasyon peşindesin.

Ulan biz 4 milyar dolar için savaşa giriyoduk! Bunlar karıların memelerine silikon yaptırmak için, erkeklerin şeyini olduğunun iki katına çıkartmak için 5 milyar dolar istiyorlar. Hadi yavrum başka kapıya. Hustler lan! adamın kafasını bozmayın. Ne için bu 5 milyar dolar. Otsbir değil mi amacınız? Hepimiz genç olduk alırdık 25 kurusa Bulvar takılırdık. Hustler mustler bıze gelmez arkadas!

'Kocamın geyşası olurum' manşetleri bizi yeterince tahrik ederdi. Hadi dersiniz ki bu gazete lan ne kadar masrafı olabilir ki? Porno filmlere ne demeli? Ne senaryo var,ne oyunculuk var, ne kamera açısı, ne mekan güzelliği...

Kahramanlarımız tenis maçı yaparlar, top file de kalır topu nedense ikisi birden almaya giderler ve olaylar gelişir... Olaylar gelişir derken gerçekten gelişir. Yani insanı kendi uzvundan utandırırlar. Tam iki kişi birşeyler paylaşırken, nerden geldiğini hiçbir zaman bilmediğimiz (bu nedenle konusuz deniliyo) üçüncü kişi konuya müdahil olur. Ha eğer üçüncü kişinin gelme sebebi varsa bu sefer 'konulu' ismini alıyor. Sebep falan dediysem çok mantık aramamak gerekiyo. Şimdi kahramanlarımız file önü mücadelesindeyken. Yan korttan bi top oraya düşer. Topu almaya giden erkek ya da bayan kişisi, kahramanlarımızla telepatik bir ilişki kurup( sadece bakışlarla) ilişki seviyesini fiziksele çekerler.

Lan bunun nesi 5 milyar dolar. Hadi diyelim ki hak ediyosun. Manyak teknikler kullandın, elemanlar sevişirken Matrix gibi havada kalıp kamasutra takılıyorlar da vatana millete faydan ne. Bizim memlekette insan datmin olmak isterse yeri gelir mektebe gitmez merkepe gider.

Bu Obama akıllı uslu bir adama benziyor. Memleketinin parasını çarçur etmez. Clinton olsaydı kesin verirdi parayı üstüne de Oval Ofis isimli konulu bir film çektirirdi. Zaten konusunu da bilmeyen yok.

Eğer Amerika birgün batarsa sırf bu uçkurundan batıcak haberiniz olsun!

haber coverlari (Horon Canan'dı)


Horon tutkusu canından etti
Rize’de yerel bir televizyon kanalı için çekilen program sırasında horon tepen 68 yaşındaki yerel şair Paşa Ali Kargöz fenalaştı. Bir süre dinlendikten sonra tekrar horon oynayan yaşlı adam, geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamı yitirdi.

RİZE - Çamlıhemşin ilçesinin Köprübaşı köyünde yerel bir televizyon kanalı için çekilen “Birsen İle Hayata Dair” programının sunucusu Birsen Ertan, 68 yaşındaki yerel şair Paşa Ali Karagöz ile Sarıkamış’ta şehit olan dedeleri ve eski yaşam konusunda röportaj yaptı.


Öncelikle genç sayılacak yaşta gelen ölüm sebebiyle kendisine Allah'tan rahmet ailesine de başsağlığı diliyorum. Çok ta fazla konuşmak istemiyorum zira ölünün arkasından konuşulmaz derler. Aslında bu deyim de çok iki yüzlüdür. Adam yaşıyosa istediğin kadar arkasından konuş, ama ölürse haşaa sümeee, mezarında ders töner alim allah.

Dedikodunun, muhabbetlerin temelini oluşturduğu bu ortamlarda, sevilmeyen bir insanın ölümüne sırf bu yüzden üzülenler vardır.

-Yaa Ayten öldü konuşçak konu kalmadı a.q
-Evet yaa, rahmetlinin cenaze töreni çok sönük geçti di mi?

Asıl konuya dönersek, haber de amcamızın ölümü de son derece talihsiz. Dünyadaki ölüm çeşitlerine baktığımız zaman kulağına böcek girip ölenlerden çokta yüksek bir yüzdesi yoktur diye düşünüyorum. Taziyeye geliyolar ve aldıkları cevap: Horon!.Horgördüğümden değil hatta çok sevilen bir olayı yaparken ölenlere imrenmişimdir hep. Viagra'dan ölenler bir Elham bonusludur her zaman tarafımdan. İşin bir ilginç yanı da amcamızın ''Yerel Şair'' olması.

Nedir bu yerel şairlik hiç anlamam. Yani bu adam Rize'de şiir okurken insanlar alkışlıyor fakat Trabzon'a gittiğinde 'siktir git bu ne lan' mı diyorlar?

Düşünsene amcam bir tur seyahetinde, otobüste şair olduğunu bilen ve şiirlerini beğenen bir topluluk var. Rica ediyorlar o da uzun bi şiir okuyor:

Ne güzel dağlar taşlar
Irmaklar ovalar...

yaşaaa varol süpersin. Yılmaz Erdoğan bi taraflarını yesiiiiiiin!!!!

Şelaleler denizler
hele bir de şu dehlizler...

-Sayın yolcularımız Trabzon il sınırına girdik...
(Yine aynı kalabalık)
Yuuuuuuuuuuh. İn lan aşşağa, böle şiir mi olur a.q. Yerelsin sen Yerel kal!

Garip bişeydir ''Yerel Şair'' olmak! İnsanlar sizi yermeye haklı görürler kendilerini. Kendi iliniz de gözlük takmadan dışarı çıkamazken, dışarı da çıplak dolaş kimse sallamaz seni.

Haber yorumuma yormadan son vermek gerek. Amcam mekanın cennet olsun!

haber coverlari (kyoto brokoli)

Küresel ısınmaya karşı çevre için yeni açılımlar ve yeni yükler getiren Kyoto Protokolü’ne Türkiye de taraf oldu.

Türkiye’nin Kyoto Protokolü’ne katılmasının uygun bulunduğuna ilişkin kanun tasarısı, dün TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. 3’e karşı 243 oyla kabul edilen yasanın oylamasında 6 milletvekili çekimser kaldı.


Haberi okuyan herkes çok sevinmiştir kesin. Türkiye, Kyoto protokolü'ne imza attı. Hani başında Capon ismi var ve bu adamlar naparlarsa güzel yaparlar diye ( Ulen teknolojin var, malın var mülkün var ama dünyayı yayvan görüyosun onu napçan?). Gerçekten de Küresel Isınmayı önlemek için çok büyük bir adım ama bir ülke başbakanı kışın yakılması için bedava kalitesiz kömür dağıtıp daha sonra da tabii ki yakacaksınız helal olsun derse, inandırıcılık sıfırın altındadır. Ulan ciddi yazıyom şaka maka tarzdan çıkmayalım.

Kyoto protokolü bana hep brokoliyi çağrıştırıyo. Zaten kendisi de küçük ağaçlara benziyen bir bitki hele bi de önünde japon ismi varsa yeme de yanında yat -Bir sürü deyimimiz var ama bu herhalde en gerzekçesi o yüzden kendisine bidaha deyinmicem-. Haberin tamamını almadım telif hakkı ödememek için. 75 milyona hitap eden bir blog olduğu için kendilerine rakip görebilirler. Şöyle bir inceledim sera gazlarını minimuma indiriyolarmış.

Arkadaş sera gazı zararlıysa, benim kışın yediğim domates sera domatesi değil mi? lan bu koskoca Ozon tabakasını deliyorsa, bizim Ozan'ın midesini hayli hayli deler. Çocuk genç yaşta ondan ülser oldu demek ki.

Haber de ilgimi çeken birbaşka nokta ise 6 milletvekilinin çekimser kalması. Bence kendilerini Japon medyasına sempatik göstermek için, ulan gözlerimiz çekik değil ama en azından tepkimiz çekimser olgusunu yaratmaya çalıştılar. Aksi halde bir milletvekili bu anlaşmaya nasıl çekimser kalır?