KELIME OYUNLARI ...... KEL iME KOYUNLARI....KELİMELİ UNLU MAMÜLLERİ..........K.ELİME OY OY OY UMA THURMAN LARI...

06 Kasım 2010 Küllük (Tokalaşma)


Biliyorum gözlerin yaşlı çok uzun zamandır konuşamadık seninle. Ama cidden senin de canını sıkmak istemedim küllük. zaten senin de derdin başından aşkın.Ha şu konuda haklısın seni bakmaları için kıraathaneye vermemeliydim. her tarafın yara bere içinde kalmış kıyamam sana. tamam tamam uzatma beraberiz işte.

Naptım ben bu kadar zamandır? Şöyle elle tutulur bişey söyliyemem, kursun son aşamasına geldim çok şükür ama hala mutlu değilim. Kule diye bir belaya başladık.Bir türlü mantığım almıyor. İki uçak çarpışıcak can havliyle bişeyler söylüyorum. Neymiş efendim uygun freyz o değilmiş. Ulan uçaklar giricek dur diyorum. Pozisyonunuz muhafaza edin dicekmişim. Neyse artık vakit dolsa da 'Kule Kule' diyebilsem.

Tabi herşey bu kadar kötü gitmiyor. Hayatımdaki güzellikten bahsedip seni kıskandırmak istemiyorum. Merak etme pabucun dama atılmıcak. En azından kafamı yastığa koyduğum zaman gerizekalı uçakları düşünmüyorum artık. Gözümün önüne gelen güzel bir gülümseme oluyor.

Senle konuşmaya başlayalı tam 2 yıl oldu be küllük. Acımı mutlulugumu hep senle paylastım. Kasım ayında başlamıştık konuşmaya ve yine uzun süre sonra kasım'da beraberiz. Şu ayların isimlerinin acaba mevsimlerle bir ilişkisi var mı. Ne biliym Kasım ayı acaba soğuktan kasıldığımız için mi konmuş? Ya da bunlara kim karar vermiş.

-Abi bu dokunduğum senin kemiğin di mi?
-Hayır abi orası benim kasım
-Yuh böyle kas mı olur. Amma sert
-Soğuktan kasım kasım kasıldım...

Tabiiki bu kadar iğrenç değildir ama bu şekildedir muhtemelen.

Otobüsteyken ilginç bir şeye denk geldim. Aslında benim de stres olduğum noktalardan biriydi ve kendi başıma gelmiş gibi gerildim. İki eleman karşılaştılar otobüsün koridorunda tokalaştılar ama yapılan büyük bir hata, tokalaşma bitmeden konuşmaya başladılar. İşte kırılma noktası budur. Eğer iki erkek çok samimi değilse ve tokalaşma bitmeden konuşmaya başlarsa, eller bir türlü ayrılmıyor.

-Eee nasılsın abi nasıl gidiyo?
-Nolsun be olum Telsim'de işe girdim çalışıyorum sen?
-Ben de MKE'ye girdim takılıp gidiyoruz.....

Hala eller birleşikti bu konuşma devam ederken ve 2 dakika sonra baktığım da daha ayrılmamışlardı. Ama ikisinin de stresi görülmeye değerdi.Bir de şöyle bir ilginçlik olur; Tokalaşırsın doğal olarak eller sallanır, ama konuşurken eller hala sallanıyodur. Belki bu bir çevreye karşı biz ibne değiliz ama tokalaşma faslını da bir türlü bitiremiyoruzun gösterisidir.

Ha Yekta çok konuştun ama var mı bir yöntemin dersen küllük o da var.

1-) Başta yazdığım gibi kesinlikle tokalaşma bitmeden muhabbete başlama!

2-) Öle bir hata yaptın o zaman devam eden muhabbeti en kısa yoldan bitir. Yeni muhabbete geçene kadar elini çekmiş olman lazım.

3-) Baktın muhabbet bitmiyor, sanki cep telefonun çalışıyomuş gibi yapıp o elinle cep telefonunu cebinden çıkar.

4-) Hiçbirisini yapamadın o zaman son bir tavsiyem yavaş yavaş elemanın ellerini okşa. Tokalaşmak kaçınılmazsa zevk almaya bak... Sen biraz safsın küllük sakın yapma bunu haa katil mi etçen beni...

Bu arada Aquajenik Urtiker olmuşum küllük. 20 yıldır teşhis koyamadığım hastalığımla beni yüzleştiren Dr. Şule Hanım'a da burdan saygılar sevgiler. Dışarı çıkıym akşam da bununla ilgili yazarım. Hadi görüşürüz Külo'm

Hiç yorum yok: