Hayattaki En Pis Durumlar (Durakta sigarayı yaktığınız anda gelen otobüs durumu)
Merhaba sevgili okurlar..'One minute'te geçen bir kış mevsiminden sonra,baharın habercisi olmasına rağmen kapıdan baktıran kazma kürek yaktıran,bizler için dert,kediler içinse 'sert' geçeceği kuvvetle muhtemel mart ayına giriş yaparken,tekrar sizlerle bir araya gelmenin kıvanç ve mutluluğu içerisindeyim. Ancak birazdan anlatacağım durumdan sonra bu güzel duygular yerlerini derin bir elem ve keder duygusuna bırakacaklar.Çünkü bugünün konusu durakta sigarayı yaktığınız an gelen otobüs durumu...
Tiryakilerin şu an yüzünde oluşan acı tebessüm,hepsinin bu konuda bir yaşanmışlığı olduğunu gösteren en güzel kanıt değil midir? Düşünün durağa gelmişsiniz,yalnızsınız ve muhtemelen 10-15 dk. bekleyeceksiniz. Klasik bir sigara içicisi olarak otobüs beklenirken yapılacak en mantıklı sosyal faaliyeti yapıp cebinizden paketinizi ve çakmağınızı çıkarıp bir sigara yakarsınız. Tam ilk nefesinizi çekip kafanızı kaldırdığınızda gördüğünüz manzara boğazınızda düğümler oluşturur,adeta nefesiniz kesilir,beklediğiniz otobüs gelmektedir...
Şimdi gelin bu durumda,birine karar vermek zorunda kaldığımız herbiri birbirinden çetrefilli seçenekleri birlikte masaya yatıralım...
Yapmayı düşüneceğiniz ilk hamle sigarayı atmak olacaktır. Ama işin zor kısmı da zaten burada başlar. Çünkü o daha yeni yaktığınız,üzerinde nerden baksan 68 yetimin hakkı bulunan,gençliğinin baharında,tazecik,körpecik,caaanım sigara nasıl hiç içilmeden atılabilir ki? O ucunda ışığıyla bir sihirli değneği andıran şirin şeyin yere düşüşünü seyrederken hayatınız bir film şeridi gibi gözlerinizin önünden geçmez ve ömrünüzden ömür gitmez mi? Ve asıl önemlisi de yeni yakılmış sigarayı atarken,bu size kendinizi aptal gibi hissettirmez mi?
Peki ya o ne yardan ne serden geçmeme seçeneğine ne demeli? Bir anda sizi dünyanın en kibar insanı yapan,hatta yalnız gazilere yaşlılara ve kadınlara değil,aynı otobüse binecek olan herkese öncelik tanımanızı sağlayıp o arada sinekten yağ çıkarır bir zihniyetle hızlı hızlı sigaranızı çekmenizden bahsediyorum. Bu yapay kibarlığın altında,üç kuruşluk sigaraya kıyamamanızı sağlayan cimrilik ve biraz daha nikotin için ruhunuzu sattıran iradesizlik saklanmıyor mudur?..
Bir başka acı ve hüzün dolu seçenek ise sizi otobüste kınayan bakışlarla ve bir tutam iğrenç yanık kokusuyla başbaşa bırakan,sigaranın ucunu koparıp pakete geri koyma eylemidir ki açıkçası bir insanı bundan daha acınası bir konuma getiren durumları,bir elin parmaklarını geçecek sanmak,en az Cemil İpekçi'nin bıyıkları kadar yanıltıcıdır dostlarım.
Kederin DNA'larımıza işlediği bir başka seçenek ise otobüsün gitmesine göz yumup sigara içmeye devam etmektir. Bu size kendinizi ilk anlattığım seçenekten bile daha aptal hissettirir,çünkü sigara bittikten sonra yalnızlığınızla başbaşa kalır ve bakarsınız otobüs gelmiyor,bir sigara daha yakarsınız ki bu da tekrar otobüsün o anda gelmesine sebep olup hikayeyi en başa döndürecektir.
İşte dostlarım tüm bu ahval ve şerait içinde yapmanızı önereceğim tek şey ne yaparsanız yapın,verdiğiniz karar ne kadar aptalca olursa olsun,dışarıya karşı bakışlarınız ve hareketlerinizle en doğru kararı verdiğinizi hissettirmek,üzerine Akrep Nalan oturmuş fino gibi ezik değil,İbo'nun karşısındaki Yıldız Tilbe kadar dik durmaktır. Yazı bitimi = Güncel gönderme+veda :) Esen kalın saygıdeğer okurlar,sizleri seviyorum..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder