KELIME OYUNLARI ...... KEL iME KOYUNLARI....KELİMELİ UNLU MAMÜLLERİ..........K.ELİME OY OY OY UMA THURMAN LARI...

İlginç Haberler (Kurbağa Prens)


Kurbağalar kuraklığa çare için evlendirildi
Hindistan'da yağmur tanrılarının yağmur yağdırmasını sağlamak için iki kurbağa evlendirildi.



UVAHATI - İnterfaks ajansının haberine göre, kuraklığın yaşandığı Guvahati kentinde iki kurbağa için evlilik töreni yapıldı.
Rüzgar adlı erkek kurbağa ile Şimşek adlı dişi kurbağanın düğününe 2 binden fazla kişi katıldı. Düğün töreninin ardından yeni evlilere sinek ve sivrisineklerden oluşan düğün yemeği ikram edildi.
Yerel Hindu din adamlarının, yıllarca süren kuraklığı sona erdirmek umuduyla kurbağaları evlendirmeyi kararlaştırdığı ve belediyenin de buna itiraz etmediği belirtildi.



Bu haberi okur okumaz aklıma 'Kurbağa Prens' hikayesi geldi. Prensesin topu göle düşmüş. İnek içmiş dağa kaçmış. Yok lan karıştı. Şöyle ki top göle düşer, kurbağa der ki topu veririm ama sen de bana vercen. Yani bana ilgi gözterceksin, sofrana alcaksın yatağında yatıcam. Prenseste sanki başka top yokmuş gibi kabul eder. Hayır, kıçı kırık bir platik top o. Hem gidersin 'kames' top alırsın. Daha sağlam. Velhasıl kelam sonunda prensesin boş anına gelir kurbağayı öper. Prens olur,ama prensesin de bence ağzı yüzü siil olur. Hikaye böyle biter.

Gelelim haberimize. Olayımız, dünyada itilen kakılan ne kadar hayvan varsa hepsini sahiplenen Hindistan'da geçiyor. Bizim memlekette gençler inekle milli olurlar, adamlar yolda görünce arabayı durdurup geçmesini beklerler. Kurbağayı öldürüp, daha sonra bacağı titriyo mu titremiyo mu diye hangimiz kontrol etmedik? Bunlar düğün dernek yapıyor.

Uzun süre yağmur yağmadığı çok oldu güzel ülkemde. Yapılan şey bellidir. Sarıklı amcam asasını alır eline etrafında cemaat. Eller iki yana açılır. Dualar edilir. Ben meterolojide bir köstebek olduğuna inanıyorum. Bu işten rant sağlayan biri bu amcalara şu gün yağmur yağcak diyor, onlar da duayı o güne alıyolar. Kesin var bişiler de ben daha çıkaramadım ama nefesim ensenizde haberiniz olsun.


Hindistan'a gittiğimizde ise, onlar kurbağaları evlendiriyorlar. Çalgı, çengi eğlence... Biraz saçma geliyor ama en azından neşeli. Biz de yapsalardı böle birşey neler olurdu kimbilir? Dişi kurbağa bakire çıkmadı diye işlenen töre cinayetleri, Erkekliğini ispatlamak için var gücüyle vraklayıp zorlayan kurbağa yüzünden dişinin kitlenmesi vesaire vesaire...

Haberimizdeki ilginç noktalardan birisi de, kurbağaların isimleri. Yiğidimize 'Rüzgar' ismi uygun görülürken yengemize de 'Şimşek' ismini koymuşlar. Şimdi düşününce rüzgar eser, şimşek çakar... Polemik yaratmak istemiyorum ama isimler yer değiştirse bence daha uyumlu olurdu.

Son olarakta düğündeki menüden bahsetmek istiyorum. Yeni evli çiftimize, sinek ve sivrisinek ikram edilmiş. Yine bizim ülkemizi düşünmeden alamıyorum kendimi. Bizde de büyük ihtimal bu yemekler verilirdi. Geri kalan küçük ihtimal ise pasta limonata klişesi. Gelenekselcilerin ondan vazgeçeceğini sanmıyorum. Diyelim ki, akıllı davranıp sinek veya sivrisinek verdik. O sineklerin kanatlarının koparılıp uçmaya çalışmalarını izlemeden veya kirece batırılmadan verileceğine kesinlikle inanmıyorum...

Herkese sevgilier saygılar

Hiç yorum yok: