KELIME OYUNLARI ...... KEL iME KOYUNLARI....KELİMELİ UNLU MAMÜLLERİ..........K.ELİME OY OY OY UMA THURMAN LARI...

Gerçek Olay Coverı


Birbirlerini çok seven iki kişi varmış. Bu büyük aşklarını evlilikle taçlandırmışlar. Hani böle sevgi kumkumaları olur ya ahanda tam onlardan işte. Böle yoldan geçerken görürsünüz bunları kafasına kafasına vurasınız gelir. İşte bunlar da aşkım canım böceğimden, karıcım kocacıma terfi etmişler.


Ama bizim adam biraz çakma ıssız adam. Karıcım iş toplantım var, karıcım trafik çok sıkışık, aman telefonumun şarjı bitiyo gibi sudan bahanelerle çeşitli haltlar karıştırıyormuş. Hatta bikere haltlar karışmış sevgilisini arıycağına evi aramış da nerdeyse yakalanıyormuş.


Bizim hatun da bir anaç, bir anaç ki sormayın. Lan sormayın! Ha şöyle işte. Deli gibi çocuk istiyormuş. Böle çocuğu kafasına eseni yapsın, yoldan geçenlere pipisini göstersin işte öle bi çocuk istiyormuş. Ama bizim ıssız adam, buna karşıymış. Çünkü evlenince kaybettiğine inandığı özgür ruh, bir de çocuk olursa kesin ruh çağırma partilerine meze olur diye korkuyormuş.


-Eyy ruh geldiysen çocuk bezi getirsene heheheheh

-Siktirin gidin başka eğlence bulun lan!


Aman tanrım düşüncesi bile kötü.


Yılbaşı günüymüş. Bizim hatun kafasına takmış çocuk yapıcak. Herşeyi ayarlamış ortam falan. Kocasını bekliyormuş. Alttan girmiş üstten çıkmış birlikte olmuşlar korunmadan. Dokuz ay sonra tenis topu gibi bir çocukları olmuş.


Doğum anında adam yanındaymış karısının ve o an tövbe etmiş yaptığı herşeyden. Çocuğun kıçına bi şaplak atıp kesmiş göbek bağını doktor emmi ve vermiş kucağına kadının. İkisi de dünyanın en mutlu insanıymış artık. Adam, çocuğuna iyi bir baba ve karısına iyi bir koca olcağına bir bardak and içmiş.


Neyse kadının deli gibi istediği çocuk cidden deli olmuş. İşaret parmağını üst dudağına ve alt dudağına kısa aralıklarla deydirirken burnunun ucuna değmeyi de ihmal etmiyormuş. Aile üzüntülü tabi tek çocuklarının engelli olmasından dolayı ama, ondan sevgiyi hiçbir zaman ihmal etmemişler.


Birgün, kadının bakü-ceyhan-yumurtalık hattında bir sorun meydana gelmiş. Ağrıdan kıvranıyormuş en yakın hastaneye atıvermiş kendini. Apandisit olmuş. Doktor hastasıyla konuşurken rahatlatmak babında, çocuğunun olduğunu öğrenip bir hayli şaşırmış.


Başarıyla geçen ameliyattan sonra, odasına geçen kadının bir ziyaretçisi varmış. Dev kadar bir çiçekle hastaneye gelen kocası ve medyum ketodan bozma oğlu tabiki. Ama kadın ağlıyormuş, hemde ne ağlamak hüngür hüngür.


-Karıcım bozma moralini, herkesin başından geçebilcek bir ameliyat

-Üzüldüğüm o değil Fuat

-Peki nedir karıcım?

-Doktorla konuştum Fuat ben kısırım! Çocuğum olamaz benim


Dını dını dını dını dını dını ( gerilim müziği)


İşte o an anlaşılır ki, bu çocuk Fuat'ın gençlik yıllarındaki hatalarından birisi. Zaten çocuğun tipine bakılarak ta anlaşılcak bir durum bu. Bir kaçamak mutlu bir ailenin sonu olmuş!!


-----------------------------Son---------------------------------


P.S.


Lan bu hikaye böle değildi sanki. Yanlış hatırladığım bir yer var ama. Neyse yersen...

Hiç yorum yok: