Küllük (Bayram Özel)
Bugün bayram erken kalkın çocuklar...Mekanı cennet olsun Barış Abimin, ne güzel bir şarkıdır. Bayramın kutlu olsun küllük. Öp elimi bakayım. Leen ağzın leş gibi kokuyor. İzmarit esanslı arkadaşım benim ama nasıl kokarsan kok esaslı arkadaşımsın.
Bir geyik vardır: Nerdeee o eski ramazanlar? Aslında bu soru cümlesindeki sitem, sorgulama, yaşanmışlık kısacası herşey şu kısımdadır.
Nerdeee deki 'eeee' kısmı. Ordaki tonlamayı kulağının önüne getir bakalım. Alçalıp yükselen bir sestonu ve farklı vurgulanan harfler. Genelde de 50 yaş ve üstü hısım-akrabadan duyulur. Hemen bir anı anlatılır. Yok efendim zamanımda meydanda panayırlar kurulurdu, Hacivat-Karagöz oynanırdı, Meddahlar çıkardı sahnelere.....
Ben bilmem onları arkadaş. 25 yıllık hayatımın en güzel bayramları 7-16 yaş aralığıydı. O ciciler giyilir. Sabahın köründe uyanılır. Çünküüü harçlık verilecektir. Büyük bir hevesle anne-babanın eli öpülür ama gözün öptüğün elde değil cebe giren diğer eldedir. Kapitalist sistemin çark dişlisi olmuşsundur farkında olmadan. Anneden babadan o günün en yüksek banknotlarından bir düşüğünü aldıktan sonra. Artık hedef komşulardır. Kapılar çalınır;
-Aaa Yektacım hoşgeldin bak Muhittin Amcası Yekta gelmiş. Gel canım içeri...
-Hoşbulduk Neriman Teyzecim.. içses: Eeeeeh verin paramı gidiym daha 15 daire dolaşıcam
Gereksiz bir sürü soru sorulur. Kolonya ikram edilir çikolata verilir. Yüzüğü almak için çıldıran Gollum'a dönmene saniyeler kala el cebe atılır. Veee işte o aaaan. Yalancıktan bir iki reddetme sonraaa indiragandi.
Bazı daireler ise tam bir hayal kırıklığıdır. Sadece mendil verirler. Mendil! Hayattaki en kullanışsız kumaş parçalarından birisidir. İnsan burnunu kumaşa nasıl siler yaa? Bir de rengarenktir. Ama bilirsin ki onu kim taşıyorsa içinde yeşil yapış yapış mukus tabakası vardır. Mendili kullandığım yerler sayılıydı tarihsel süreçte. Küçükkene yağ satarım bal satarım ustam ölmüş ben satarım adlı oyunda. Beğendiğim kızın arkasına bırakarak benim peşimden koşmasını sağlayıp garip bir ego tatmini yapardım. Oyunun kuralını bilmeyenler için, birisinin arkasına mendil konulur o farkedince seni kovalamaya başlar yakalayamadan oturursan o avanak gibi dönmeye başlar. İkinci olarakta halaybaşı olduğumda kullandım kendilerini. Bilekten sallanan elin başparmagıyla işaret parmağı arasında sıkıştırılıp tempoya göre döndürülür. Ama hiç burnumu silmedim ve bana para yerine mendil verenleri şiddetle kınadım ve kınıyorum.
Günün hasılatı odaya gidilip ortaya konulur. O yaşta kimse bu parayla kaç ekmek alınır aidatı ödermiyim diye düşünmez tabiki. Kaç el atari oynanır ya da çarpışan otoya binilir. Satın alma gücü hesaplanırken kıstaslar bunlardır. Bir bayram daha böle geçeeer gider. Yaşın büyüdüğünü ise hısım kısmından sıfırlanan gelir ve akraba kısmından (Eurovizyonda 12 puan veren ülkeler misali) 1. derecede kan bağın olanlardan gelen mütavazi harçlıkla anlarsın.
Yıl 2008 bayram namazına giden Yekta (Allahla pazarlık olmaz lan) uyuma bahanesiyle daha hiçbir komşunun karşısına çıkmamıştır. Kahrolsun Kapitalizm! Herkese iyi bayramlar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder